1 Avrupa'da Islami Kuruluslarin Yaptigi Kurban Organizeleri Raporu 

2 Filistin Hamas Teskilati Lideri Seyh Ahmet Yasin'in Son Tutuklamasinin 5. Yildönümü.

3- Santa Fu Günlügü

 

 

Avrupa'da Islami Kuruluslarin Yaptigi Kurban Organizeleri Raporu Atib, Ihh, Hilal Insani Yardimlasma, Amgt, Islamic Relief

Bu yil Kurban Bayrami bir acidan öncekilerden pek farkli gecti denemez. Yine müslümanlar Allah´a sükürler olsun ki, dünyanin cesitli yerlerinde muhtac olan kardeslerinin istifade edebilmesi icin Kurbanlarinin kesim ve dagitim organizesi yapan degisik Islami kuruluslara bedellerini vererek bu görevlerini gönül rahatligi ile ifa ettiler. Bosna´da devam etmekte olan sirp vahseti, Filistin´de, yahudilerin hic azalmayan baski ve zulümleri, Yemen´de cikan ic savas, Afganistan´da sürüp giden karisiklik, Körfez bölgesinde Kürtler basta olmak üzere zulüm gören müslümanlar, Kesmir ve ismini tek tek sayamayacagimiz nice yerlerdeki mazlum insanlar. iste bütün bu manzaralari gözümüzün önüne getirince bayram kelimesi icimizde ancak buruk ve acili bir sevinc olmaktan öteye gecemiyor.

Bu sene Kurban bayraminda ayri bir acaiplik oluyordu. Hersene, laiklik teraneleri ile Islam´a düsmanliklarini ifade edenlerin müslümanlarin Kurban derilerine bir takim resmi kuruluslari ile ortak olduklarini bilirdik. Fakat bu sene yenilik olarak müslümanlari karalama ve iftira kampanyalari da baslatti bu adamlar. Bir cok gazetelerde, özellikle Cumhuriyet gazetesindeki bir takim haberlerde "Kurban Vurgunu" falan gibi bir takim iftira ve camur atmalar göze carpti.

Biz de yorum dergisi olarak Avrupa´daki mevcut Islami kuruluslara asagidaki sorulari yönelterek müslümanlarin bu tip calismalarinin hicbir menfaat ve cikar gözetmeksizin yalnizca Allah rizasi icin yapildigini ortaya koymak istedik.

Kendilerine ulasabildigimiz 8 kurulusa bu sorulari yönelttik ve 5´inden cevap alabildik. Bu kuruluslarin göndermis olduklari cevaplari kendilerine tesekkür ederek bu sayfalarda yayinliyoruz.

Kendilerine soru yönelttigimiz kuruluslar: IHH kisa adi ile bilinen Internationale Humanit²re Hilfsorganisation e. V. Uluslararasi insani Yardim Teskilati, ATiB Avrupa TürkIslam Birligi, Internationale Humanit²re Hilal Hilfe Organisation e. V. Uluslararasi Hilal insani Yardim Teskilati, AMGT Avrupa Milli Görüs Teskilatlari, Islamic Relief, Türk Federasyonu, Islamische Kultur Union (Süleyman Efendi Talebeleri Kurslari) Islami Kültür Birligi ve Nur talebeleri olarak da bilinen kardeslerimize ulasabilmek icin bir kitabevine sorularimizi faksladik. Bunlarin disinda ulasamadigimiz bir cok organize ve kuruluslarin olabilecegi kanaatinde oldugumuzdan, bu ulasamadigimiz kuruluslara ve organizelere de özürlerimizi beyan eder, haklarini helal etmelerini istirham ederiz. Yorum dergisi olarak bütün Islami kuruluslarin calismalarinda basarilar diler ve haberlesme bazinda hepsi ile iliski icinde olmak istedigimizi burada tekrarlamak isteriz.

Kurban kesimi organizeleri konusunda yönelttigimiz sorularimiz:

1-Kurulusunuz böyle bir kurban organizesi ile neyi amaclamaktadir, yani bu organize ile yapilan hizmet nedir, bunu aciklar misiniz?
2-Nerede ne kadar kurban kesimi gerceklestirdiniz?
3-Böyle bir calisma sonucu kurulusunuza herhangi bir gelir elde etmek gibi bir sey sözkonusu mudur? Bunlarin disinda ilave etmek istediginiz varsa lütfen ekleyiveriniz. Tesekkür ederiz. Hürmetler...

Simdi bize ulasan cevaplari gelis sirasina göre burada yayinliyoruz:

ATiB Avrupa TürkIslam Birligi:

Muhterem Kardesim,

ATiB adina Kurban bayraminizi kutlar, islerinizde basarilar dilerim. Göndermis oldugunuz sorularin cevaplarini ve Kurban Dagilim Listesini faksliyorum, tesekkürler.

1-Herseyden önce bu soruya cevap verebilmek icin kurulusumuzun yani Avrupa TürkIslam Birligi´nin iyi anlasilmasi gerekmektedir kanaatindeyim.

ATiB, hasbelkader Avrupa´ya isgücü olarak gelen insanimizin, otuz yili askin bir süredir burada bulunusunun gecici olmadigi gerceginden yola cikarak; yillar yili müzminlesen problerini cözmeye calisan, ama ayni zamanda da vatani ile baglarini muhafaza eden insanlarin bir araya gelerek kurduklari bir üst kurulustur. inandigi degerlerin hayata gecirilmesi gayesi ile mücadele eder. insana yaradanin emaneti gözü ile bakar. Böyle olunca da ezilenin, mazlumun yaninda olmasi kacinilmaz olmakta, ölcüsünü Hak´tan aldigi icin "Hak nerede ise biz oradayiz" diyenlerin catisi vazifesini görmektedir. Bu cati altinda durumu müsait olanlarin, muhtac olanlara yardimi da kacinilmazdir.

Kurban, Islam´in bir emridir ve imkani olanlarin, olmayanlara uzattigi kardeslik elinin vasitasidir. Bugünkü sartlar icinde fertlerin yardimlarini tek baslarina gerekli yerlere ulastirabilmelerinin zorlugu da malumdur. Her Kurban kesenin Bosna´ya, Kirim´a veya bilmem hangi ülkeye giderek oranin muhtaclarini tesbit etmesinin zorlugu ortadadir. icinde yasadigimiz Avrupa toplumlarinda ise Kurban kesmenin ve muhtac bulmanin sartlari malumdur. insanimizin zorlugunu cözmeyi kendine siar edinen ATiB, bu noktada devreye girerek; iki tarafli bir hizmet yürütmekte, bir yandan yardim etmek isteyene kolaylik saglarken, öbür taraftan da muhtaclara bu yardimlari ulastirarak, onlarin dertlerini hafifletmeyi gaye edinmistir. Kisaca ATiB´in buradaki rolü köprü vazifesi görmektir.

2-MakedonyaÜsküp ve Bosna 306

AzerbaycanKarabag   360

Kirim 140

RomanyaKöstence 100

Arnavutluk 75

Türkiye (Bosnali Mülteciler, Kirklareli) 53

Türkiye (istanbul, Ankara) 36

Filistin (ElAksa Cemiyeti eliyle) 32

Somali, Sudan, Banglades,

Tacikistan, Kesmir (Islamic Relief) 18

Abhazya (Kafkas Kültür Dernegi) 10

Kosova (Ögretmenler BirligiKosova) 66

Toplam 1196

3-Kesinlikle hayir. Hesap ortadadir. Vatandastan taleb edilen miktar belli, nerede ne kadar Kurban kesildigi de bellidir. Kaldi ki bu bir güven ve vebal meselesidir. Bizim vekalet aldigimiz insanlarin büyük bir kismi zaten bize hertürlü yardim ve destegi saglayan kardeslerimizdirler. Biz onlarla her zaman acik ve samimi olmusuzdur ve böyle dolayli bir yola basvurmamiza da lüzum yoktur. Hem ATiB bir ticari kurulus da degildir. Gayesi kßr olmayip, hizmettir. Hizmet icin gerekli kaynagi da yine ayni insanlar saglamaktadir. Ayrica konunun bir diger yönü de vardir ki; muhtac ve mazlum olanlarin milyonlarla ifade edildigi Islam aleminde biz ATiB olarak programladigimiz hedeflere ulasabilmek icin kendi öz kaynaklarimizi seferber etmekteyiz. Bizi izleyenler, TürkIslam ülkelerindeki hizmetlerimizden bunu cok iyi bilirler.

Bu konudaki dedikodu ve yaygaralari, uyanan Islami yardimlasma ve dayanisma suuru karsisinda saskina dönen malum cevrelerin cikardigi gözler önündedir. Fakat cabalari bosunadir ve hatta tersine tepmistir, gayret ve fedakarliklarin artmasina vesile olmustur.

Alakaniza tesekkür ederiz.

Fikret Ekin

Genel Sekreter

IHH Uluslararasi insani Yardim Teskilati:

1-Kurulusumuz IHH, öncelikle BosnaHersek´te ve Balkanlarda bulunan insanlarimiza yönelik her türlü hayirli insani yardimlari yapabilmeyi hedef alarak kuruldu. Bu cografyada bulunan müslümanlarin ihtiyaclari düsünülerek, kurban kampanyasi düzenlemeye karar verildi ve ilk kampanya 1993 yilinda basarili bir sekilde gerceklestirildi. (Toplam 3089 adet Kurban kesilerek, BosnaHersek ve Hirvatistan´daki mülteci müslümanlara dagitildi.)

2-Bu seneki kampanyamiz oldukca basarili gecti.

Toplam olarak dört farkli ülkede 4513 adet kurban kesilerek, ihtiyac sahiplerine dagitildi.

Öncelikle 3500 adet kurban Romanya´da kesilerek, 2,5 kg.´lik paketler haline getirildi. Daha sonra bunlar sogutucu kamyonlarla BosnaHersek´in cesitli sehirlerine dagitilmak üzere gönderilecek.

Kurbanlardan 500 tanesi ise BosnaHersek´in Bihac eyalet baskani sayin Mirsad Velesic gözetiminde kesilerek, ihtiyac sahiplerine dagitildi.

Bunlarin disinda, 300 adet kurban Arnavutlukta, 200 adet Makedonya´da ve 13 adet de Hirvatistan´in baskenti Zagreb´de kesilerek dagitildi.

3-Bu tür kampanyalarda kurulusumuzun kßr etmesi, bir gelir saglamasi sözkonusu degil. Öncelikle kampanyamiza istirak sayisi kadar kurban aliniyor. sayet para artarsa, geri kalanla fazla miktarda hayvan kesiliyor ve dagitiliyor. Ayrica, kampanya sirasinda yapilan bir takim masraflar da bu artan miktarlarla gideriliyor. Mesela kesim, dagitim ve reklamilan masraflari gibi.

Teskilatimizin bu hayirli hizmetini kamuoyuna aktarmada bizlere firsat verdiginiz icin Allah sizlerden razi olsun. Hayirli calismalarinizda basarilar dileriz.

Necmeddin Akan

IHH BasinYayin ve Halkla iliskiler Sorumlusu

Uluslararasi Hilal insani Yardimlasma Teskilati:

yorum: Baskani oldugunuz kurulusu tanitir misiniz?

Erol Mutlu: Internationale Humanit²re Hilal Hilfsorganisation e.V., Bahnhofstr. 32, 67105 Schifferstadt ve Faks ve telefon numaramiz: 06235/68 31. Bu adreste faaliyet gösteren "Uluslararasi Hilal insani Yardim Organizesi", yeryüzünde savas, kitlik, sel, zelzele felaketlerine maruz kalmis müslüman kardeslerimizle aci günlerinde onlara yardim yaparak dayanisma icinde olmak icin kurulmus bir hayir kurumudur.

yorum: Bu kurulusa kimler yardim etmektedir?

Erol Mutlu: Kurulusumuz Allahü Teala´nin bize yükledigi kulluk sorumlulugunu yerine getirmek icin kurulan bir hayir kurumu oldugundan, hicbir politik gruba sirtini dayamadigindan, Allah´in rizasina uygun bir calisma bicimini metod olarak aldigindan dolayi bütün cemiyetler ve siyasi olsun olmasin kuruluslarca desteklenmektedir. isvec´ten, Hollanda´ya, Avusturya´dan Almanya´ya kadar bizi taniyan, bize güvenen kardeslerce destekleniyoruz.

yorum: Yardimlari nasil ulastiriyorsunuz?

Erol Mutlu: Biz, bize ulasan yardimlari, kendi elemanlarimiz vasitasiyla kamyonlarimizla Bosna iclerine kadar ulastirmaktayiz. Yardimlarimizin ulastigi resmi makamlardan da resmi belgeler aliyoruz.

Örnegin bu sene 102 adet Kurban parasi bize ulasmistir. Biz Romanya´nin Odesea yerlesim bölgesinde, kardes kuruluslarla isbirligi yaparak 102 kurban parasiyla 204 adet kurban kesip, onlari 3´er 5´er kg.´lik paketler yaparak, Bosna iclerine soguk hava depolu arabalarla gönderdik. Hollanda´dan ve IHH´dan kardeslerimizle birlikte yürütülen bu calisma en yakin bir zamanda video kasetiyle isteyenlere ulastirilacaktir.

yorum: Bu konuda söylentiler duyuyoruz genelde.

Erol Mutlu: Hizmet devam ettikce bu tip söylentiler bitmez. Türkiye´de sirplardan yana tavir alan bazi BasinYayin ve medya bu tip asli astari olmayan söylentiler yakistiriyorlar. Birilerinin bir iddiasi varsa, isbat etmedikleri sürece yalandir, iftiradir, karalamadir, Islam düsmanligidir yaptiklari.

yorum: Kurban kampanyasi disinda hangi tür yardimlariniz oluyor?

Erol Mutlu: Bize ulasan yardimlar:

a-Elbise, her türlü cocuk, kadin, erkek elbisesi, ayakkabi v.s.

b-Yiyecek, her türlü gida maddeleri.

c-Zekat, fitre ve nakit yardimlar.

d-Motorlu tasitlar, kamyon, jip, minibüs, oto, elektrik jeneratörü v.s.

yorum: Nerelerde faaliyet gösteriyorsunuz?

Erol Mutlu: a-Basta Almanya´da; Hamburg, Bochum, Kassel, Krefeld, Köln, Wiesbaden, Schifferstadt.

b-Hollanda´da bizimle müsterek calisan dostlarimiz var.

c-Isvec´te.

d-Avusturya´da

e-Türkiye´de degisik vilayetlerde irtibat yerlerimiz var, kardes kuruluslarimiz var.

yorum: Kisa söylesi icin tesekkür ederiz, calismalarinizda basarilar dileriz.

Erol Mutlu: Ben de size tesekkür ederim bu imkani verdiginiz icin. Bizi yardimlarinda vasita kilan tüm kardeslerimize de burada tesekkür etmeyi kendime bir borc bilirim.

Avrupa Milli Görüs Teskilatlari:

Yorum Dergisine

1-Avrupa Islam Birligi ve Avrupa Milli Görüs Teskilatlari olarak son bir kac yildan beri Kurban kampanyasi düzenlemekteyiz. Bu kampanya ile müslümanlar arasindaki kardeslik ve dayanismayi artirmayi amaclamaktayiz. Pek cok müslüman kardesimiz kurbanlarini tamamiyla ihtiyac sahibi müslümanlara tasadduk etmek istemektedir. Özellikle BosnaHersek, Filistin, Azerbaycan, Kesmir, Tacikistan gibi ihtiyac sahibi bölge müslümanlari ile Türkiye´deki cesitli vakif ve hayir kuruluslarina tasadduk edilmek istenen kurbanlarin organizesini yapmaktayiz. Böylece hem Kurbanini tasadduk etmek isteyen, hem de ihtiyac sahibi müslümanlara karsi kardeslik vazifesini yerine getirmekteyiz.

2-Teskilatimiz araciligi ile bu sene kestirilen toplam sayi 12 bin 300´dür. Bu kurbanlar su ülkelerde kestirilmistir:

BosnaHersek, Kirim, Bulgaristan, Azerbaycan, Abhazya ve Orta Asya ülkeleri, Türkiye´de muhtelif Vakif ve Yardim Kuruluslari, Filistin, Afganistan, Tacikistan, Kesmir, Eritre, Kuzey Irak, Kosova, Sancak, Makedonya, Misir´da okuyan ögrencilere, Arnavutluk, Tunus.

3-Bu kampanyamizi teskilatimizin hem üyelerine, hem kurbanlarini tasadduk etmek isteyen müslümanlara bir hizmet olarak yapmaktayiz. Herhangi bir gelir amacini tasimamaktadir. Bu sene Kurban bedeli olarak ortalama bir miktar tesbit ettik. Bu miktar 175 DM´tir. Bu miktardan reklam ile gecici isci ücretleri icin, Kurban basina 5 Mark masraf alinmistir. Bunun haricinde herhangi bir ücret alinmamistir.

Kurban kampanyamiz, müslümanlar arasindaki dayanismayi ve kardesligi artirmistir. Özellikle uzun süre komünist idarede kalan bölgelerdeki müslümanlar icin, Kurbanin, gercek kimlikliklerini yeniden hatirlamalarinda yardimci olmasi buna örnektir. Ayrica savas halindeki bölgelerdeki müslümanlarin ihtiyaclarinin giderilmesi acisindan Kurban´in önemi büyük olmustur.

AMGT Kurban Kampanyasi

Islamic Relief:

ISLAMIC RELIEF, bu yil 13 bin 910 adet Kurbani 31 ayri ülkede kesip, etlerini ihtiyac sahiplerine dagitmistir. Gecen yilda oldugu gibi bu sene de en fazla Kurban Bosna´da kestirilmistir.

Bosna: 5265

Mali: 800

Kesmir: 775

Azerbaycan: 701

Moritanya: 700

Irak: 500

(Islamic Relief´in kurban organizesi yaptigi ülke isimlerinden bize ulasanlari bunlardir. Yetkili kardeslerimiz tamamini yayinlamakta güclük cekecegimiz kanaatiyle bize göndermediler saniyoruz. Tamamini ögrenmek isteyen okuyucularimiz direkt olarak Islamic Relief´in Avrupa´daki degisik bürolarindan ögrenebilirler.)

Islamic Relief Köln bürosu yetkilisi Mus´ab Aydin kardesimizin bize gönderdigi, Cumhuriyet gazetesinin yapmis oldugu iftira ve karalamalara karsin hazirladiklari cevabi kamuoyunun aydinlanmasi icin burada yayinliyoruz:

1-Haberde "örgüt" kelimesi ile siyasi bir organize gibi gösterilmek isteniyor. Halbuki IslamIC RELIEF, Birlesmis Milletler tarafindan taninmis, 22 ülkede bürolari bulunan bagimsiz bir hayir kurulusudur.

2-Merkezi Almanya´da diyor. Fakat IslamIC RELIEF´in merkezi ingiltere´nin Birmingham sehrindedir.

3-Misirlilar yönetiyor diyor. Halbuki her ülkeden müslüman, idareci statüsünde bulunmaktadir. Hatta Alman ve ingiliz müslümanlar da vardir. Herhangi bir kavmin, irkin, hakimiyetinde degildir.

4-Milli Görüs ile birlikte calisiyormusuz görüntüsünü veriyor. Halbuki Islamic Relief hicbir devlete bagli olmadigi gibi, herhangi bir teskilata, cemiyete ve gruba kesinlikle bagli degildir.

5-"Kurban Vurgunu" diye söz ediliyor. Her sene yürüttügümüz bu projemizin dia olarak fotograf ve video cekimleri olarak delilleri mevcuttur.

6-"AMGT, ATiB ve Islamic Relief uluslararasi kurban kampanyasinda karsi karsiya geldiler" deniliyor. Islamic Relief hicbir kurulusun rakibi degildir. Hatta bazi cemiyetler topladiklari kurbanlari bize vermektedirler.

Islamic Relief Köln Bürosu

Filistin Hamas Teskilati Lideri Seyh Ahmet Yasin'in Son Tutuklamasinin 5. Yildönümü.

Filistin Islami Direnis Hareketinin önderi seyh Ahmed Yasin 18 Mayis 1989 tarihinden bu yana siyonist isgalcilerin zindanlarinda tutuklu olarak hayatini sürdürmektedir. Bütün dünya müslümanlari icin bir mücadele sembolü olan bu degerli alim´in anilmasi ve müslümanlara tanitilmasi amaci ile Filistinli kardeslerimizden bir hutbe örnegi bize ulasti. Bu hutbe örnegini imkani olanlarin hutbe seklinde müslümanlara duyurmasini, olmayanlarin da okumak ve okutmak sekliyle duyurmalarini istirham ediyoruz.

Yüce Allah buyuruyor:

"Bizim ugrumuzda cihad edenleri biz elbette yollarimiza iletiriz. Muhakkak ki, Allah iyilik edenlerle beraberdir." (Ankebut suresi 69)

Bir baska ayeti kerimesinde söyle buyuruyor:

"Allah: "Elbette ben ve peygamberlerim galip gelecegiz" diye yazmistir. süphesiz Allah güclüdür, yücedir." (Mücadele suresi 21)

Degerli Müslümanlar!

Günümüzde zulme ve haksizliga maruz birakilan Islam beldelerinden biri de Filistin´dir. Son günlerde basinyayin organlari Filistin´de bir baris yapildigindan ve Filistinlilerin yurtlarina dönmeye basladiklarindan sözediyor. Kutsal Filistin topraklarinin % 98´i üzerinde yahudi hakimiyeti resmen taninarak, kalan % 2´lik kismi üzerinde de yine israil kontrolünde, ordusu olmayan, güvenlik kuvvetlerini de yahudilere karsi degil, sadece Filistinlilere karsi kullanma hakki olan eli kolu bagli bir özerk yönetim kurularak bu anlasma saglanmistir. Yurtlarina dönenler de Lübnan´da, Ürdün´de ve daha pek cok dünya ülkesinde sürgün hayati yasayan ve sayilari yüzbinleri bulan Filistinliler degil, FKÖ´nün yine Filistin halkina karsi kullanacagi Güvenlik Kuvvetlerine mensub, özel yetistirilmis militanlardir.

Siyonist israil yönetimi bu anlasmayi, FKÖ lideri Yasir Arafat´a kabul ettirmekle bir tasla birkac kus vurmustur. Öncelikle Filistin halkinin bagimsizlik mücadelesi demek olan intifadayla ugrasma isini FKÖ´nün militanlarina devretmistir. Siyonistlerin bunu yapmaktaki amaclari Filistinlileri birbirlerine kirdirmak, onlari birbirleriyle ugrasmaya zorlayarak kendisi kenara cekilmektir. Bu anlasmayla ayni zamanda Filistin topraklarinin % 98´i üzerindeki isgalini FKÖ´ye ve ona destek olan Arap rejimlerine resmen kabul ettirmis olmaktadir. Bu anlasmanin bir amaci da Arap ülkeleri tarafindan israil´e karsi uygulanan ekonomik ambargonun kalkmasini saglamaktir ki, Arap rejimleri daha ilk günlerden bu ambargoyu kaldirma sinyalleri vermeye basladilar. Anlasma israil´e bütün dünya ülkeleriyle yakin diplomatik iliskiler icine girmenin kapilarini da acti. Ne yazik ki, israil´le en üst düzeyde diplomatik iliskiler baslatan, karsilikli ziyaretlerle iliskileri pekistiren ve degisik alanlarda anlasmalar imzalayan ilk ülke de Türkiye oldu.

Peki bu anlasma Filistin halkinin lehine ne getirdi? Yukarida da ifade ettigimiz üzere Ürdün´de, Lübnan´da ve daha baska ülkelerde mülteci durumunda olan yüzbinlerce Filistinli yine vatanindan uzak ve anlasma onlarin vatanlarina dönmeleri icin hicbir imkan tanimiyor. Öte yandan Filistin icinde yasayan insanlar yine sefil, yine magdur durumdalar.

Anlasmadan sonra cok sayida Filistinli tutuklunun serbest birakildigi yolunda haberler yayildi. Oysa israil zindanlarinda onbinden fazla Filistinli tutuklu bulunurken göstermelik olarak sadece bir iki yüz kisi serbest birakilmistir. Serbest birakilanlara da son anlasmayi kabul etmeleri ve hicbir sekilde bu anlasmaya karsi cikmamalari sart kosulmustur. Öte yandan özellikle Islami anlayisa sahip onbinlerce insan hala israil zindanlarinda siyonist askerlerin iskence ve zulümleriyle karsi karsiyadirlar. Serbest birakilmayanlarin basinda da felcli oldugundan dolayi basindan baska hicbir organini iradi olarak hareket ettiremeyen ve zindanda gördügü uygulamalardan dolayi cesitli bedensel rahatsizliklara maruz kalan seyh Ahmed Yasin gelmektedir.

18 Mayis 1994 tarihi Filistindeki mücahidlerin lideri ve intifadanin öncüsü durumundaki seyh Ahmed Yasin´in siyonist zalimler tarafindan en son tutuklanisinin besinci yildönümüdür. Ahmed Yasin siyonist israil yönetimi tarafindan intifadada oynadigi rol ve gencleri ayaklanmaya tesvik ettigi ithamiyla tutuklanmisti. Tutuklanisindan sonra bir ay süreyle mahkeme önüne cikarilmayan Ahmed Yasin daha sonra mahkeme önüne cikarildiginda, siyonist israil yönetimini tanimadigini ve muhatab olarak kabul etmedigini söyleyerek ifade vermekten kacindi.

Ahmed Yasin, bes yildan bu yana siyonistlerin agir baskilarina ve zulümlerine maruz kalmasina ragmen davasindan hicbir sekilde taviz vermedi ve baslangicta ortaya koydugu tutumunu hicbir sekilde degistirmedi.

Cesitli insan haklari kuruluslari Ahmed Yasin´in felcli olmasi ve saglik durumunun günden güne kötüye gitmesi dolayisiyla serbest birakilmasi icin siyonist yönetime degisik zamanlarda cagrida bulundular. Ancak siyonistler bu cagrilara her zaman kulak tikadilar ve seyh Ahmed Yasin´i serbest birakmaya hicbir sekilde yanasmadilar.

Degerli Mü´minler!

Filistinlilerin bu asrin baslarindan itibaren kendi haklarinda bazi oyunlarin cevrildiginin farkina varmalariyla birlikte yüce Allah onlarin önlerine bu oyunlara tam bir samimiyet ve ihlasla karsi duran birilerini cikardi. izzeddin Kassam, Abdulkadir elHuseyni, Haci Emin elHuseyni, Muhammed Faragli, Abdullah Azzam cihadlariyla, kararliliklariyla, direnisleriyle Filistin göklerinde isik sacan birer mesale rolü oynadilar. Filistin´in kalbinde esir olan Mescidi Aksa´nin dimdik ayakta durusu da öyle. Onlar, yüce Allah´in: "Mü´minlerden, Allah´a verdikleri ahidleri yerine getiren adamlar vardir. Kimi bu ugurda canini vermis, kimi de beklemektedir. Ahidlerini hic degistirmemislerdir." sözünde ifade edilen anlam kendilerinde canli olarak müsahade edilen kimselerdi. Adi gecen öncüler vaadlerini yerine getirdilerse de, ümmetin icinde bu kutsal topraga layik olan cihad ve fedakarlikla üzerlerine düseni yerine getirmek icin bekleyenler bulunmaktadir... Bunlar hicbir tavize yanasmadan, hicbir eksiltmeyi kabul etmeden ve öncekilerin elde etmek icin cihad ettikleri haklarin hicbirinden vazgecmeden, üzerlerine düseni yerine getirmek istemektedirler. seyh Ahmed Yasin´in hayati Filistin´deki bu cihad hikayesinin canli hale getirilmesinden baska bir sey degildir. Ömrünün baharinda felc olmasi onu cihaddan ve haksizlikla Filistin´e el koyan düsmana karsi durmaktan alikoymadi. Filistin davasini kutsal bir Islami dava özelligine yeniden kavusturan Ahmed Yasin´le Filistin davasini kutluyoruz! O kutsal topragi yüce Allah yedi kat gögün üzerinden mübarek kildi ve Rasulullah (s.a.v.) da Mekke´den Kudüs´e yürütülüp oradan da yüce göklere yükseltilmekle sereflendirildi. Müslümanlarin kurtarilmasi ve saldirganlardan temizlenmesi icin temiz kanlarini akittiklari, kiymetli canlarin verdikleri kutsal Filistin topraklarinda da Ahmed Yasin´i kutluyoruz. O topraklar kanla sulanmistir. Geri alinmasi da ancak daha önce oldugu gibi ugrunda temiz kanlarin akitilmasi ile mümkün olabilecektir.

Dünya müslümanlarina düsen, Filistin´deki cihadin öncülügünü yapan, cektigi bütün sikintilara ve zorluklara ragmen asla davasindan taviz vermeyen seyh Ahmed Yasin`in meselesine sahip cikmak, onu ve kutsal davasini desteklemektir.

Ahmet Yasin Kimdir?

Ahmed Yasin 1937 yilinda Filistin`in Askalan sehrinin elCevra köyünde dogdu. Üc yasinda iken babasi vefat etti. Bundan sonra annesinin ve kardeslerinin himayesinde büyüdü. 1948 yilinda yahudilerin Filistin´in büyük bir bölümünü isgal etmelerinin yol actigi felaket üzerine Ahmed Yasin´in ailesi Gazze sehrine göcetti.

Ahmed Yasin, 1952 yilinda Gazze sehrindeki imam safii okulunda ilkögrenimini tamamladi. Sonra erRihal ortaokulunda ortaögrenimini tamamladi. Lise ögrenimini de 1958 yilinda Filistin Lisesinde tamamladi. Ahmed Yasin, hayatinin gerek bu döneminde gerekse sonraki dönemlerinde pek cok önemli olaya sahid oldu. Bütün bu olaylarin onun üzerinde önemli etkileri oldu.

Ahmed Yasin, 1952 yazinda bir yüzme faaliyeti esnasinda kafasinin üstüne düstü ve boyun kemigi kirildi. Bu yüzden bütün vücudu felc oldu.

Ahmed Yasin, liseyi bitirdikten sonra bazi ilim adamlarindan özel dersler aldi. Bunun yanisira kendi özel calismalariyla da kendini cok iyi yetistirdi. cevresinde zeki ve kültürlü biri olarak taninirdi. Özel ögrenimini tamamladiktan sonra ögretmen olarak görev aldi.

1967 yilinda Filistin´in tamaminin yahudilerin eline gecmesi üzerine insanlar vatanlarini yahudi isgalinden kurtarma mücadelelerinde kendilerine önderlik edecek birini aramaya basladilar. isgalci yahudilerden gelen tehlike konusunda insanlarin suurlandirilmasinda Ahmed Yasin´in büyük rolü oldu.

Ahmed Yasin, Gazze´de Islam Merkezi´ni kurmasindan sonra iyice tanindi ve Filistin´in her tarafinda adi duyulmaya basladi. Bu durum israil yönetimini son derece rahatsiz etti ve israil yönetimi Ahmed Yasin´i defalarca polis merkezine cagirdi.

1984 yilinda Ahmed Yasin ve yardimcilarindan pek cok kimse tutuklandi. Yürütülen sorusturma sonunda Ahmed Yasin, israil devletini yikarak yerine Islami bir devlet kurmak icin calistigi gerekcesiyle 13 yil hapse mahkum edildi. Ancak onbir ay sonra Filistinlilerle yahudiler arasinda gerceklestirilen bir esir degisiminde serbest birakildi. 1985´te gerceklestirilen bu uygulamadan sonra Ahmed Yasin yine Filistinli kitlelerin siyonist isgalcilere karsi sürdürdükleri cihadlarinda baslarina gecti. Ahmed Yasin 8 Aralik 1987 tarihinde baslayan intifadanin öncüsü durumundaki Islami Direnis Hareketi (Hamas)´inin liderligini yürüttü. Bu teskilatin manevi lideri ve intifadanin motor gücü görevini gördü.

Siyonistler, 18.5.1989 tarihinde Ahmed Yasin´i yeniden tutukladilar. Onunla birlikte Islami Direnis Hareketi mensubu pek cok kimseyi de tutukladilar. Bu tutuklama, intifadayi durdurmayi amaclayan, sonuc getirmeyecek bir uygulamaydi... Siyonistler de zaten umduklarini bulamadilar. cünkü bu olay üzerine intifada daha da siddetlendi.

Uzun oyalamalardan sonra Ahmed Yasin, 3.1.1990 tarihinde mahkeme önüne cikarildi ve 15 suclamadan muhakeme edildi. Ahmed Yasin´in mahkeme mensublarina söyledigi söz su olmustu: "Bu mahkeme beni kanuni olarak yargilama hak ve yetkisine sahip degildir. cünkü bu mahkeme isgalciler tarafindan kurulmustur ve tamamen gayri mesrudur."

Bu ilk durusmadan sonra yargic yeniden durusmayi belirsiz bir tarihe kadar erteledi. Daha sonra siyonist yönetim Ahmed Yasin´in 6.10.1991 tarihinde mahkeme önüne cikarilacagini acikladi. Hamas bu sirada, Ahmed Yasin´in yargilanmasini protesto icin genel grev ilan etti. 16.10.1991 tarihinde de Ahmed Yasin hakkinda mahkemenin verdigi zulüm hükmü aciklandi. israil askeri mahkemesi Hamas´in kurucusu Ahmed Yasin´i ömür boyu hapis cezasina carptirdi. Mahkeme Ahmed Yasin´e ayrica öldürme emirleri verdigi ve israil´i yikarak yerine Islami bir devlet kurmayi amaclayan kanun disi örgüt kurdugu iddiasiyla on bes yil hapis cezasi verdi.

Santa Fu Günlügü (Avrupa Hapishanelerinde Yabancilar)

Yasin Güzel

Cezaevine ilk Ziyaret

Müdürle yaptigimiz görüsmede kendisine cezaevinde bir "Islam dersi grubu" kurma önerimizi ilettik. Basta cok ihtiyatla karsilandik

Pencereleri BremenHannover otoyoluna bakan iki odali bir evde bariniyorum. Otoyolun öbür yakasinda tabiata ve cevreye savas acmiscasina zehirlerini bosaltan "Afineri"nin bacalari görünüyor. O an dalmis gitmisim, telefonun sesiyle irkildim. Ahizeyi elime alip kulagima götürdügümde karsimdaki sesin rahmetli Haci abiye ait oldugunu anladim. Telefonda bana cezaevine hizmet icin gidip gidemeyecegimizi sordu. Neden olmasin karsiligini verdik. Sonra olayi detayli bir sekilde anlatmaya basladi. Söyledigine göre havaalani cevresinde bulunan bir cezaevinde Haci abinin tanidigi bir tutuklu yatiyormus. Bir gün Haci abi ile telefonlastiklarinda cezaevinde bir kac tutuklu bir araya gelerek Kur´an´i ögrenmek istediklerini, bu amacla kendilerine disaridan yardimci olabilecek birilerinin gerektigini söylemis. Bunun üzerine Haci abi bizi aradi ve buna hazir olup olmadigimizi sordu. Tereddütsüz bir sekilde evet cevabini verdik. Zira yasamamizin ana gayesi Islam´a hizmet degil miydi? iste bu da baska bir firsatti. Aradan cok uzun bir zaman gecmeden cezaevindeki tutuklularin da yardimi ile cezaevi müdüründen randevu aldik. Müdürle yaptigimiz görüsmede kendisine cezaevinde bir "Islam dersi grubu" kurma önerimizi ilettik. Basta cok ihtiyatla karsilandik. Bizi manali bir sekilde bakislariyla süzgecten geciriyorlardi. Arada bir hangi camiye gittigimizi, ya da hangi organizeden oldugumuzu merak eden sorular sormaya calistilarsa da, biz fazla detaya girmedik. Daha sonra cezaevinde görevli olan pedagog bir bayan ve pastör (hristiyan din adami) ile görüsmemiz oldu. Bizim mahkumlara yönelik bu gönüllü hizmet etme istegimiz dogrusu onlar tarafindan hayretle karsilandi.

Grup kurabilmemiz icin kimlik belgesi cikartilmaliydi. Bunun icin birer adet form doldurduk. ikiser adet fotograf teslim ettik. iki aya yakin polis ve yabancilar dairesinden arastirildiktan sonra evimize kimliklerimiz gönderildi. Artik bundan böyle her pazartesi günleri 2 saat cezaevinde olusturacagimiz grupla "Islam grubu", ders yapabilecegiz.

Ne varki, bu isin olusmasinda katkisi bulunan sevgili Haci agabeyimiz amansiz bir hastaliga yakalanmis, gün be gün daha da fenalasiyordu. Bir süre St.Georg hastahanesinde tedavi olduktan sonra doktorlar Türkiye´ye gönderilmesine karar verdiler. Türkiye´ye ucacagi gün ~inter Hude´deki evinde son defa göz göze geldik. Oturma odasindaki kücük balkonunda basbasa bir görüsme yaptik. Bana bu arada cezaevini hatirlatarak "gözüm arkada kalmasin" uyarisinda bulundu. cünkü ben cezaevindeki yapacagimiz calismadan yeterince ümitli degildim. Burada mahkum psikolojisiyle gün sayan insanlarla bu isin ne kadar verimli olacagi konusunda süphelerim vardi. Bu endisemi defalarce Haci abiye belirttim. Nihayette onlara Kur´an ögretmis olmanin dahi kücümsenemeyecek kadar büyük bir calisma olacagina kani olduk.

(devam edecek)

Baslarken    Güncel    Dünyadan    Ekonomi    Hanimlar Kösesi    Meydan    Siir