|
1 Avrupa'da
Islami Kuruluslarin Yaptigi Kurban Organizeleri
Raporu
|
2 Filistin
Hamas Teskilati Lideri Seyh Ahmet Yasin'in Son
Tutuklamasinin 5. Yildönümü.
|
3- Santa Fu Günlügü
|
|
|
|
Bu yil
Kurban Bayrami bir acidan öncekilerden pek farkli
gecti denemez. Yine müslümanlar Allah´a sükürler
olsun ki, dünyanin cesitli yerlerinde muhtac olan
kardeslerinin istifade edebilmesi icin
Kurbanlarinin kesim ve dagitim organizesi yapan
degisik Islami kuruluslara bedellerini vererek bu
görevlerini gönül rahatligi ile ifa ettiler.
Bosna´da devam etmekte olan sirp vahseti,
Filistin´de, yahudilerin hic azalmayan baski ve
zulümleri, Yemen´de cikan ic savas, Afganistan´da
sürüp giden karisiklik, Körfez bölgesinde Kürtler
basta olmak üzere zulüm gören müslümanlar,
Kesmir ve ismini tek tek sayamayacagimiz nice
yerlerdeki mazlum insanlar. iste bütün bu
manzaralari gözümüzün önüne getirince bayram
kelimesi icimizde ancak buruk ve acili bir sevinc
olmaktan öteye gecemiyor.
Bu sene
Kurban bayraminda ayri bir acaiplik oluyordu.
Hersene, laiklik teraneleri ile Islam´a düsmanliklarini
ifade edenlerin müslümanlarin Kurban derilerine
bir takim resmi kuruluslari ile ortak olduklarini
bilirdik. Fakat bu sene yenilik olarak müslümanlari
karalama ve iftira kampanyalari da baslatti bu
adamlar. Bir cok gazetelerde, özellikle
Cumhuriyet gazetesindeki bir takim haberlerde
"Kurban Vurgunu" falan gibi bir takim
iftira ve camur atmalar göze carpti.
Biz de
yorum dergisi olarak Avrupa´daki mevcut Islami
kuruluslara asagidaki sorulari yönelterek müslümanlarin
bu tip calismalarinin hicbir menfaat ve cikar gözetmeksizin
yalnizca Allah rizasi icin yapildigini ortaya
koymak istedik.
Kendilerine
ulasabildigimiz 8 kurulusa bu sorulari yönelttik
ve 5´inden cevap alabildik. Bu kuruluslarin göndermis
olduklari cevaplari kendilerine tesekkür ederek
bu sayfalarda yayinliyoruz.
Kendilerine
soru yönelttigimiz kuruluslar:
IHH kisa adi ile bilinen Internationale Humanit²re
Hilfsorganisation e. V. Uluslararasi insani Yardim
Teskilati, ATiB Avrupa TürkIslam Birligi,
Internationale Humanit²re Hilal Hilfe
Organisation e. V. Uluslararasi Hilal insani
Yardim Teskilati, AMGT Avrupa Milli Görüs
Teskilatlari, Islamic Relief, Türk Federasyonu,
Islamische Kultur Union (Süleyman Efendi
Talebeleri Kurslari) Islami Kültür Birligi ve
Nur talebeleri olarak da bilinen kardeslerimize
ulasabilmek icin bir kitabevine sorularimizi
faksladik. Bunlarin disinda ulasamadigimiz bir cok
organize ve kuruluslarin olabilecegi kanaatinde
oldugumuzdan, bu ulasamadigimiz kuruluslara ve
organizelere de özürlerimizi beyan eder,
haklarini helal etmelerini istirham ederiz. Yorum
dergisi olarak bütün Islami kuruluslarin
calismalarinda basarilar diler ve haberlesme
bazinda hepsi ile iliski icinde olmak istedigimizi
burada tekrarlamak isteriz.
Kurban
kesimi organizeleri konusunda yönelttigimiz
sorularimiz:
1-Kurulusunuz böyle bir
kurban organizesi ile neyi amaclamaktadir, yani bu
organize ile yapilan hizmet nedir, bunu aciklar
misiniz?
2-Nerede ne kadar kurban
kesimi gerceklestirdiniz?
3-Böyle bir calisma sonucu
kurulusunuza herhangi bir gelir elde etmek gibi
bir sey sözkonusu mudur? Bunlarin disinda ilave
etmek istediginiz varsa lütfen ekleyiveriniz.
Tesekkür ederiz. Hürmetler...
Simdi
bize ulasan cevaplari gelis sirasina göre burada
yayinliyoruz:
ATiB Avrupa TürkIslam Birligi:
Muhterem
Kardesim,
ATiB adina
Kurban bayraminizi kutlar, islerinizde basarilar
dilerim. Göndermis oldugunuz sorularin
cevaplarini ve Kurban Dagilim Listesini
faksliyorum, tesekkürler.
1-Herseyden
önce bu soruya cevap verebilmek icin
kurulusumuzun yani Avrupa TürkIslam Birligi´nin
iyi anlasilmasi gerekmektedir kanaatindeyim.
ATiB,
hasbelkader Avrupa´ya isgücü olarak gelen
insanimizin, otuz yili askin bir süredir burada
bulunusunun gecici olmadigi gerceginden yola
cikarak; yillar yili müzminlesen problerini cözmeye
calisan, ama ayni zamanda da vatani ile baglarini
muhafaza eden insanlarin bir araya gelerek
kurduklari bir üst kurulustur. inandigi
degerlerin hayata gecirilmesi gayesi ile mücadele
eder. insana yaradanin emaneti gözü ile bakar. Böyle
olunca da ezilenin, mazlumun yaninda olmasi
kacinilmaz olmakta, ölcüsünü Hak´tan aldigi
icin "Hak nerede ise biz oradayiz"
diyenlerin catisi vazifesini görmektedir. Bu cati
altinda durumu müsait olanlarin, muhtac olanlara
yardimi da kacinilmazdir.
Kurban,
Islam´in bir emridir ve imkani olanlarin,
olmayanlara uzattigi kardeslik elinin vasitasidir.
Bugünkü sartlar icinde fertlerin yardimlarini
tek baslarina gerekli yerlere ulastirabilmelerinin
zorlugu da malumdur. Her Kurban kesenin Bosna´ya,
Kirim´a veya bilmem hangi ülkeye giderek oranin
muhtaclarini tesbit etmesinin zorlugu ortadadir.
icinde yasadigimiz Avrupa toplumlarinda ise Kurban
kesmenin ve muhtac bulmanin sartlari malumdur.
insanimizin zorlugunu cözmeyi kendine siar edinen
ATiB, bu noktada devreye girerek; iki tarafli bir
hizmet yürütmekte, bir yandan yardim etmek
isteyene kolaylik saglarken, öbür taraftan da
muhtaclara bu yardimlari ulastirarak, onlarin
dertlerini hafifletmeyi gaye edinmistir. Kisaca
ATiB´in buradaki rolü köprü vazifesi görmektir.
2-MakedonyaÜsküp
ve Bosna 306
AzerbaycanKarabag
360
Kirim 140
RomanyaKöstence
100
Arnavutluk
75
Türkiye (Bosnali
Mülteciler, Kirklareli) 53
Türkiye (istanbul,
Ankara) 36
Filistin (ElAksa
Cemiyeti eliyle) 32
Somali,
Sudan, Banglades,
Tacikistan,
Kesmir (Islamic Relief) 18
Abhazya
(Kafkas Kültür Dernegi) 10
Kosova (Ögretmenler
BirligiKosova) 66
Toplam
1196
3-Kesinlikle
hayir. Hesap ortadadir. Vatandastan taleb edilen
miktar belli, nerede ne kadar Kurban kesildigi de
bellidir. Kaldi ki bu bir güven ve vebal
meselesidir. Bizim vekalet aldigimiz insanlarin büyük
bir kismi zaten bize hertürlü yardim ve destegi
saglayan kardeslerimizdirler. Biz onlarla her
zaman acik ve samimi olmusuzdur ve böyle dolayli
bir yola basvurmamiza da lüzum yoktur. Hem ATiB
bir ticari kurulus da degildir. Gayesi kßr
olmayip, hizmettir. Hizmet icin gerekli kaynagi da
yine ayni insanlar saglamaktadir. Ayrica konunun
bir diger yönü de vardir ki; muhtac ve mazlum
olanlarin milyonlarla ifade edildigi Islam
aleminde biz ATiB olarak programladigimiz
hedeflere ulasabilmek icin kendi öz
kaynaklarimizi seferber etmekteyiz. Bizi
izleyenler, TürkIslam ülkelerindeki
hizmetlerimizden bunu cok iyi bilirler.
Bu
konudaki dedikodu ve yaygaralari, uyanan Islami
yardimlasma ve dayanisma suuru karsisinda saskina
dönen malum cevrelerin cikardigi gözler önündedir.
Fakat cabalari bosunadir ve hatta tersine
tepmistir, gayret ve fedakarliklarin artmasina
vesile olmustur.
Alakaniza
tesekkür ederiz.
Fikret
Ekin
Genel Sekreter
IHH Uluslararasi insani Yardim Teskilati:
1-Kurulusumuz
IHH, öncelikle BosnaHersek´te ve Balkanlarda
bulunan insanlarimiza yönelik her türlü hayirli
insani yardimlari yapabilmeyi hedef alarak
kuruldu. Bu cografyada bulunan müslümanlarin
ihtiyaclari düsünülerek, kurban kampanyasi düzenlemeye
karar verildi ve ilk kampanya 1993 yilinda
basarili bir sekilde gerceklestirildi. (Toplam
3089 adet Kurban kesilerek, BosnaHersek ve
Hirvatistan´daki mülteci müslümanlara
dagitildi.)
2-Bu
seneki kampanyamiz oldukca basarili gecti.
Toplam
olarak dört farkli ülkede 4513 adet kurban
kesilerek, ihtiyac sahiplerine dagitildi.
Öncelikle
3500 adet kurban Romanya´da kesilerek, 2,5 kg.´lik
paketler haline getirildi. Daha sonra bunlar
sogutucu kamyonlarla BosnaHersek´in cesitli
sehirlerine dagitilmak üzere gönderilecek.
Kurbanlardan
500 tanesi ise BosnaHersek´in Bihac eyalet
baskani sayin Mirsad Velesic gözetiminde
kesilerek, ihtiyac sahiplerine dagitildi.
Bunlarin
disinda, 300 adet kurban Arnavutlukta, 200 adet
Makedonya´da ve 13 adet de Hirvatistan´in
baskenti Zagreb´de kesilerek dagitildi.
3-Bu tür
kampanyalarda kurulusumuzun kßr etmesi, bir gelir
saglamasi sözkonusu degil. Öncelikle
kampanyamiza istirak sayisi kadar kurban aliniyor.
sayet para artarsa, geri kalanla fazla miktarda
hayvan kesiliyor ve dagitiliyor. Ayrica, kampanya
sirasinda yapilan bir takim masraflar da bu artan
miktarlarla gideriliyor. Mesela kesim, dagitim ve
reklamilan masraflari gibi.
Teskilatimizin
bu hayirli hizmetini kamuoyuna aktarmada bizlere
firsat verdiginiz icin Allah sizlerden razi olsun.
Hayirli calismalarinizda basarilar dileriz.
Necmeddin
Akan
IHH BasinYayin ve Halkla
iliskiler Sorumlusu
Uluslararasi Hilal insani Yardimlasma
Teskilati:
yorum:
Baskani
oldugunuz kurulusu tanitir misiniz?
Erol
Mutlu: Internationale Humanit²re
Hilal Hilfsorganisation e.V., Bahnhofstr. 32,
67105 Schifferstadt ve Faks ve telefon numaramiz:
06235/68 31. Bu adreste faaliyet gösteren "Uluslararasi
Hilal insani Yardim Organizesi", yeryüzünde
savas, kitlik, sel, zelzele felaketlerine maruz
kalmis müslüman kardeslerimizle aci günlerinde
onlara yardim yaparak dayanisma icinde olmak icin
kurulmus bir hayir kurumudur.
yorum:
Bu kurulusa kimler yardim etmektedir?
Erol
Mutlu: Kurulusumuz Allahü Teala´nin
bize yükledigi kulluk sorumlulugunu yerine
getirmek icin kurulan bir hayir kurumu oldugundan,
hicbir politik gruba sirtini dayamadigindan, Allah´in
rizasina uygun bir calisma bicimini metod olarak
aldigindan dolayi bütün cemiyetler ve siyasi
olsun olmasin kuruluslarca desteklenmektedir.
isvec´ten, Hollanda´ya, Avusturya´dan Almanya´ya
kadar bizi taniyan, bize güvenen kardeslerce
destekleniyoruz.
yorum:
Yardimlari nasil ulastiriyorsunuz?
Erol
Mutlu: Biz, bize ulasan yardimlari,
kendi elemanlarimiz vasitasiyla kamyonlarimizla
Bosna iclerine kadar ulastirmaktayiz.
Yardimlarimizin ulastigi resmi makamlardan da
resmi belgeler aliyoruz.
Örnegin
bu sene 102 adet Kurban parasi bize ulasmistir.
Biz Romanya´nin Odesea yerlesim bölgesinde,
kardes kuruluslarla isbirligi yaparak 102 kurban
parasiyla 204 adet kurban kesip, onlari 3´er 5´er
kg.´lik paketler yaparak, Bosna iclerine soguk
hava depolu arabalarla gönderdik. Hollanda´dan
ve IHH´dan kardeslerimizle birlikte yürütülen
bu calisma en yakin bir zamanda video kasetiyle
isteyenlere ulastirilacaktir.
yorum:
Bu konuda söylentiler duyuyoruz genelde.
Erol
Mutlu: Hizmet devam ettikce bu tip söylentiler
bitmez. Türkiye´de sirplardan yana tavir alan
bazi BasinYayin ve medya bu tip asli astari
olmayan söylentiler yakistiriyorlar. Birilerinin
bir iddiasi varsa, isbat etmedikleri sürece
yalandir, iftiradir, karalamadir, Islam düsmanligidir
yaptiklari.
yorum:
Kurban kampanyasi disinda hangi tür
yardimlariniz oluyor?
Erol
Mutlu: Bize ulasan yardimlar:
a-Elbise,
her türlü cocuk, kadin, erkek elbisesi, ayakkabi
v.s.
b-Yiyecek,
her türlü gida maddeleri.
c-Zekat,
fitre ve nakit yardimlar.
d-Motorlu
tasitlar, kamyon, jip, minibüs, oto, elektrik
jeneratörü v.s.
yorum:
Nerelerde faaliyet gösteriyorsunuz?
Erol
Mutlu: a-Basta Almanya´da; Hamburg,
Bochum, Kassel, Krefeld, Köln, Wiesbaden,
Schifferstadt.
b-Hollanda´da
bizimle müsterek calisan dostlarimiz var.
c-Isvec´te.
d-Avusturya´da
e-Türkiye´de
degisik vilayetlerde irtibat yerlerimiz var,
kardes kuruluslarimiz var.
yorum:
Kisa söylesi icin tesekkür ederiz,
calismalarinizda basarilar dileriz.
Erol
Mutlu: Ben de size tesekkür ederim bu
imkani verdiginiz icin. Bizi yardimlarinda vasita
kilan tüm kardeslerimize de burada tesekkür
etmeyi kendime bir borc bilirim.
Avrupa Milli Görüs Teskilatlari:
Yorum
Dergisine
1-Avrupa
Islam Birligi ve Avrupa Milli Görüs Teskilatlari
olarak son bir kac yildan beri Kurban kampanyasi düzenlemekteyiz.
Bu kampanya ile müslümanlar arasindaki kardeslik
ve dayanismayi artirmayi amaclamaktayiz. Pek cok müslüman
kardesimiz kurbanlarini tamamiyla ihtiyac sahibi müslümanlara
tasadduk etmek istemektedir. Özellikle
BosnaHersek, Filistin, Azerbaycan, Kesmir,
Tacikistan gibi ihtiyac sahibi bölge müslümanlari
ile Türkiye´deki cesitli vakif ve hayir
kuruluslarina tasadduk edilmek istenen kurbanlarin
organizesini yapmaktayiz. Böylece hem Kurbanini
tasadduk etmek isteyen, hem de ihtiyac sahibi müslümanlara
karsi kardeslik vazifesini yerine getirmekteyiz.
2-Teskilatimiz
araciligi ile bu sene kestirilen toplam sayi 12
bin 300´dür. Bu kurbanlar su ülkelerde
kestirilmistir:
BosnaHersek,
Kirim, Bulgaristan, Azerbaycan, Abhazya ve Orta
Asya ülkeleri, Türkiye´de muhtelif Vakif ve
Yardim Kuruluslari, Filistin, Afganistan,
Tacikistan, Kesmir, Eritre, Kuzey Irak, Kosova,
Sancak, Makedonya, Misir´da okuyan ögrencilere,
Arnavutluk, Tunus.
3-Bu
kampanyamizi teskilatimizin hem üyelerine, hem
kurbanlarini tasadduk etmek isteyen müslümanlara
bir hizmet olarak yapmaktayiz. Herhangi bir gelir
amacini tasimamaktadir. Bu sene Kurban bedeli
olarak ortalama bir miktar tesbit ettik. Bu miktar
175 DM´tir. Bu miktardan reklam ile gecici isci
ücretleri icin, Kurban basina 5 Mark masraf
alinmistir. Bunun haricinde herhangi bir ücret
alinmamistir.
Kurban
kampanyamiz, müslümanlar arasindaki dayanismayi
ve kardesligi artirmistir. Özellikle uzun süre
komünist idarede kalan bölgelerdeki müslümanlar
icin, Kurbanin, gercek kimlikliklerini yeniden
hatirlamalarinda yardimci olmasi buna örnektir.
Ayrica savas halindeki bölgelerdeki müslümanlarin
ihtiyaclarinin giderilmesi acisindan Kurban´in önemi
büyük olmustur.
AMGT Kurban Kampanyasi
Islamic
Relief:
ISLAMIC
RELIEF, bu yil 13 bin 910 adet Kurbani 31 ayri ülkede
kesip, etlerini ihtiyac sahiplerine dagitmistir.
Gecen yilda oldugu gibi bu sene de en fazla Kurban
Bosna´da kestirilmistir.
Bosna:
5265
Mali: 800
Kesmir:
775
Azerbaycan:
701
Moritanya:
700
Irak: 500
(Islamic
Relief´in kurban organizesi yaptigi ülke
isimlerinden bize ulasanlari bunlardir. Yetkili
kardeslerimiz tamamini yayinlamakta güclük
cekecegimiz kanaatiyle bize göndermediler
saniyoruz. Tamamini ögrenmek isteyen
okuyucularimiz direkt olarak Islamic Relief´in
Avrupa´daki degisik bürolarindan ögrenebilirler.)
Islamic
Relief Köln bürosu yetkilisi Mus´ab Aydin
kardesimizin bize gönderdigi, Cumhuriyet
gazetesinin yapmis oldugu iftira ve karalamalara
karsin hazirladiklari cevabi kamuoyunun
aydinlanmasi icin burada yayinliyoruz:
1-Haberde
"örgüt" kelimesi ile siyasi bir
organize gibi gösterilmek isteniyor. Halbuki
IslamIC RELIEF, Birlesmis Milletler tarafindan
taninmis, 22 ülkede bürolari bulunan bagimsiz
bir hayir kurulusudur.
2-Merkezi
Almanya´da diyor. Fakat IslamIC RELIEF´in
merkezi ingiltere´nin Birmingham sehrindedir.
3-Misirlilar
yönetiyor diyor. Halbuki her ülkeden müslüman,
idareci statüsünde bulunmaktadir. Hatta Alman ve
ingiliz müslümanlar da vardir. Herhangi bir
kavmin, irkin, hakimiyetinde degildir.
4-Milli Görüs
ile birlikte calisiyormusuz görüntüsünü
veriyor. Halbuki Islamic Relief hicbir devlete
bagli olmadigi gibi, herhangi bir teskilata,
cemiyete ve gruba kesinlikle bagli degildir.
5-"Kurban
Vurgunu" diye söz ediliyor. Her sene yürüttügümüz
bu projemizin dia olarak fotograf ve video
cekimleri olarak delilleri mevcuttur.
6-"AMGT,
ATiB ve Islamic Relief uluslararasi kurban
kampanyasinda karsi karsiya geldiler"
deniliyor. Islamic Relief hicbir kurulusun rakibi
degildir. Hatta bazi cemiyetler topladiklari
kurbanlari bize vermektedirler.
Islamic Relief Köln Bürosu
|
Filistin
Hamas Teskilati Lideri Seyh Ahmet Yasin'in Son
Tutuklamasinin 5. Yildönümü.
|
|
Filistin
Islami Direnis Hareketinin önderi seyh Ahmed
Yasin 18 Mayis 1989 tarihinden bu yana siyonist
isgalcilerin zindanlarinda tutuklu olarak hayatini
sürdürmektedir. Bütün dünya müslümanlari
icin bir mücadele sembolü olan bu degerli alim´in
anilmasi ve müslümanlara tanitilmasi amaci ile
Filistinli kardeslerimizden bir hutbe örnegi bize
ulasti. Bu hutbe örnegini imkani olanlarin hutbe
seklinde müslümanlara duyurmasini, olmayanlarin
da okumak ve okutmak sekliyle duyurmalarini
istirham ediyoruz.
Yüce
Allah buyuruyor:
"Bizim
ugrumuzda cihad edenleri biz elbette yollarimiza
iletiriz. Muhakkak ki, Allah iyilik edenlerle
beraberdir." (Ankebut suresi 69)
Bir baska
ayeti kerimesinde söyle buyuruyor:
"Allah:
"Elbette ben ve peygamberlerim galip
gelecegiz" diye yazmistir. süphesiz Allah güclüdür,
yücedir." (Mücadele suresi 21)
Degerli Müslümanlar!
Günümüzde
zulme ve haksizliga maruz birakilan Islam
beldelerinden biri de Filistin´dir. Son günlerde
basinyayin organlari Filistin´de bir baris
yapildigindan ve Filistinlilerin yurtlarina dönmeye
basladiklarindan sözediyor. Kutsal Filistin
topraklarinin % 98´i üzerinde yahudi hakimiyeti
resmen taninarak, kalan % 2´lik kismi üzerinde
de yine israil kontrolünde, ordusu olmayan, güvenlik
kuvvetlerini de yahudilere karsi degil, sadece
Filistinlilere karsi kullanma hakki olan eli kolu
bagli bir özerk yönetim kurularak bu anlasma
saglanmistir. Yurtlarina dönenler de Lübnan´da,
Ürdün´de ve daha pek cok dünya ülkesinde sürgün
hayati yasayan ve sayilari yüzbinleri bulan
Filistinliler degil, FKÖ´nün yine Filistin
halkina karsi kullanacagi Güvenlik Kuvvetlerine
mensub, özel yetistirilmis militanlardir.
Siyonist
israil yönetimi bu anlasmayi, FKÖ lideri Yasir
Arafat´a kabul ettirmekle bir tasla birkac kus
vurmustur. Öncelikle Filistin halkinin
bagimsizlik mücadelesi demek olan intifadayla
ugrasma isini FKÖ´nün militanlarina
devretmistir. Siyonistlerin bunu yapmaktaki
amaclari Filistinlileri birbirlerine kirdirmak,
onlari birbirleriyle ugrasmaya zorlayarak kendisi
kenara cekilmektir. Bu anlasmayla ayni zamanda
Filistin topraklarinin % 98´i üzerindeki
isgalini FKÖ´ye ve ona destek olan Arap
rejimlerine resmen kabul ettirmis olmaktadir. Bu
anlasmanin bir amaci da Arap ülkeleri tarafindan
israil´e karsi uygulanan ekonomik ambargonun
kalkmasini saglamaktir ki, Arap rejimleri daha ilk
günlerden bu ambargoyu kaldirma sinyalleri
vermeye basladilar. Anlasma israil´e bütün dünya
ülkeleriyle yakin diplomatik iliskiler icine
girmenin kapilarini da acti. Ne yazik ki, israil´le
en üst düzeyde diplomatik iliskiler baslatan,
karsilikli ziyaretlerle iliskileri pekistiren ve
degisik alanlarda anlasmalar imzalayan ilk ülke
de Türkiye oldu.
Peki bu
anlasma Filistin halkinin lehine ne getirdi?
Yukarida da ifade ettigimiz üzere Ürdün´de, Lübnan´da
ve daha baska ülkelerde mülteci durumunda olan yüzbinlerce
Filistinli yine vatanindan uzak ve anlasma onlarin
vatanlarina dönmeleri icin hicbir imkan
tanimiyor. Öte yandan Filistin icinde yasayan
insanlar yine sefil, yine magdur durumdalar.
Anlasmadan
sonra cok sayida Filistinli tutuklunun serbest
birakildigi yolunda haberler yayildi. Oysa israil
zindanlarinda onbinden fazla Filistinli tutuklu
bulunurken göstermelik olarak sadece bir iki yüz
kisi serbest birakilmistir. Serbest birakilanlara
da son anlasmayi kabul etmeleri ve hicbir sekilde
bu anlasmaya karsi cikmamalari sart kosulmustur.
Öte yandan özellikle Islami anlayisa sahip
onbinlerce insan hala israil zindanlarinda
siyonist askerlerin iskence ve zulümleriyle karsi
karsiyadirlar. Serbest birakilmayanlarin basinda
da felcli oldugundan dolayi basindan baska hicbir
organini iradi olarak hareket ettiremeyen ve
zindanda gördügü uygulamalardan dolayi cesitli
bedensel rahatsizliklara maruz kalan seyh Ahmed
Yasin gelmektedir.
18 Mayis
1994 tarihi Filistindeki mücahidlerin lideri ve
intifadanin öncüsü durumundaki seyh Ahmed Yasin´in
siyonist zalimler tarafindan en son tutuklanisinin
besinci yildönümüdür. Ahmed Yasin siyonist
israil yönetimi tarafindan intifadada oynadigi
rol ve gencleri ayaklanmaya tesvik ettigi
ithamiyla tutuklanmisti. Tutuklanisindan sonra bir
ay süreyle mahkeme önüne cikarilmayan Ahmed
Yasin daha sonra mahkeme önüne cikarildiginda,
siyonist israil yönetimini tanimadigini ve
muhatab olarak kabul etmedigini söyleyerek ifade
vermekten kacindi.
Ahmed
Yasin, bes yildan bu yana siyonistlerin agir
baskilarina ve zulümlerine maruz kalmasina ragmen
davasindan hicbir sekilde taviz vermedi ve
baslangicta ortaya koydugu tutumunu hicbir sekilde
degistirmedi.
Cesitli
insan haklari kuruluslari Ahmed Yasin´in felcli
olmasi ve saglik durumunun günden güne kötüye
gitmesi dolayisiyla serbest birakilmasi icin
siyonist yönetime degisik zamanlarda cagrida
bulundular. Ancak siyonistler bu cagrilara her
zaman kulak tikadilar ve seyh Ahmed Yasin´i
serbest birakmaya hicbir sekilde yanasmadilar.
Degerli Mü´minler!
Filistinlilerin
bu asrin baslarindan itibaren kendi haklarinda
bazi oyunlarin cevrildiginin farkina varmalariyla
birlikte yüce Allah onlarin önlerine bu oyunlara
tam bir samimiyet ve ihlasla karsi duran
birilerini cikardi. izzeddin Kassam, Abdulkadir
elHuseyni, Haci Emin elHuseyni, Muhammed Faragli,
Abdullah Azzam cihadlariyla, kararliliklariyla,
direnisleriyle Filistin göklerinde isik sacan
birer mesale rolü oynadilar. Filistin´in
kalbinde esir olan Mescidi Aksa´nin dimdik ayakta
durusu da öyle. Onlar, yüce Allah´in: "Mü´minlerden,
Allah´a verdikleri ahidleri yerine getiren
adamlar vardir. Kimi bu ugurda canini vermis, kimi
de beklemektedir. Ahidlerini hic
degistirmemislerdir." sözünde ifade edilen
anlam kendilerinde canli olarak müsahade edilen
kimselerdi. Adi gecen öncüler vaadlerini yerine
getirdilerse de, ümmetin icinde bu kutsal topraga
layik olan cihad ve fedakarlikla üzerlerine düseni
yerine getirmek icin bekleyenler bulunmaktadir...
Bunlar hicbir tavize yanasmadan, hicbir eksiltmeyi
kabul etmeden ve öncekilerin elde etmek icin
cihad ettikleri haklarin hicbirinden vazgecmeden,
üzerlerine düseni yerine getirmek
istemektedirler. seyh Ahmed Yasin´in hayati
Filistin´deki bu cihad hikayesinin canli hale
getirilmesinden baska bir sey degildir. Ömrünün
baharinda felc olmasi onu cihaddan ve haksizlikla
Filistin´e el koyan düsmana karsi durmaktan
alikoymadi. Filistin davasini kutsal bir Islami
dava özelligine yeniden kavusturan Ahmed Yasin´le
Filistin davasini kutluyoruz! O kutsal topragi yüce
Allah yedi kat gögün üzerinden mübarek kildi
ve Rasulullah (s.a.v.) da Mekke´den Kudüs´e yürütülüp
oradan da yüce göklere yükseltilmekle
sereflendirildi. Müslümanlarin kurtarilmasi ve
saldirganlardan temizlenmesi icin temiz kanlarini
akittiklari, kiymetli canlarin verdikleri kutsal
Filistin topraklarinda da Ahmed Yasin´i
kutluyoruz. O topraklar kanla sulanmistir. Geri
alinmasi da ancak daha önce oldugu gibi ugrunda
temiz kanlarin akitilmasi ile mümkün
olabilecektir.
Dünya müslümanlarina düsen,
Filistin´deki cihadin öncülügünü yapan,
cektigi bütün sikintilara ve zorluklara ragmen
asla davasindan taviz vermeyen seyh Ahmed Yasin`in
meselesine sahip cikmak, onu ve kutsal davasini
desteklemektir.
Ahmet Yasin Kimdir?
Ahmed
Yasin 1937 yilinda Filistin`in Askalan sehrinin
elCevra köyünde dogdu. Üc yasinda iken babasi
vefat etti. Bundan sonra annesinin ve
kardeslerinin himayesinde büyüdü. 1948 yilinda
yahudilerin Filistin´in büyük bir bölümünü
isgal etmelerinin yol actigi felaket üzerine
Ahmed Yasin´in ailesi Gazze sehrine göcetti.
Ahmed
Yasin, 1952 yilinda Gazze sehrindeki imam safii
okulunda ilkögrenimini tamamladi. Sonra erRihal
ortaokulunda ortaögrenimini tamamladi. Lise ögrenimini
de 1958 yilinda Filistin Lisesinde tamamladi.
Ahmed Yasin, hayatinin gerek bu döneminde gerekse
sonraki dönemlerinde pek cok önemli olaya sahid
oldu. Bütün bu olaylarin onun üzerinde önemli
etkileri oldu.
Ahmed
Yasin, 1952 yazinda bir yüzme faaliyeti esnasinda
kafasinin üstüne düstü ve boyun kemigi
kirildi. Bu yüzden bütün vücudu felc oldu.
Ahmed
Yasin, liseyi bitirdikten sonra bazi ilim
adamlarindan özel dersler aldi. Bunun yanisira
kendi özel calismalariyla da kendini cok iyi
yetistirdi. cevresinde zeki ve kültürlü biri
olarak taninirdi. Özel ögrenimini tamamladiktan
sonra ögretmen olarak görev aldi.
1967
yilinda Filistin´in tamaminin yahudilerin eline
gecmesi üzerine insanlar vatanlarini yahudi
isgalinden kurtarma mücadelelerinde kendilerine
önderlik edecek birini aramaya basladilar.
isgalci yahudilerden gelen tehlike konusunda
insanlarin suurlandirilmasinda Ahmed Yasin´in büyük
rolü oldu.
Ahmed
Yasin, Gazze´de Islam Merkezi´ni kurmasindan
sonra iyice tanindi ve Filistin´in her tarafinda
adi duyulmaya basladi. Bu durum israil yönetimini
son derece rahatsiz etti ve israil yönetimi Ahmed
Yasin´i defalarca polis merkezine cagirdi.
1984
yilinda Ahmed Yasin ve yardimcilarindan pek cok
kimse tutuklandi. Yürütülen sorusturma sonunda
Ahmed Yasin, israil devletini yikarak yerine
Islami bir devlet kurmak icin calistigi
gerekcesiyle 13 yil hapse mahkum edildi. Ancak
onbir ay sonra Filistinlilerle yahudiler arasinda
gerceklestirilen bir esir degisiminde serbest
birakildi. 1985´te gerceklestirilen bu
uygulamadan sonra Ahmed Yasin yine Filistinli
kitlelerin siyonist isgalcilere karsi sürdürdükleri
cihadlarinda baslarina gecti. Ahmed Yasin 8 Aralik
1987 tarihinde baslayan intifadanin öncüsü
durumundaki Islami Direnis Hareketi (Hamas)´inin
liderligini yürüttü. Bu teskilatin manevi
lideri ve intifadanin motor gücü görevini gördü.
Siyonistler,
18.5.1989 tarihinde Ahmed Yasin´i yeniden
tutukladilar. Onunla birlikte Islami Direnis
Hareketi mensubu pek cok kimseyi de tutukladilar.
Bu tutuklama, intifadayi durdurmayi amaclayan,
sonuc getirmeyecek bir uygulamaydi... Siyonistler
de zaten umduklarini bulamadilar. cünkü bu olay
üzerine intifada daha da siddetlendi.
Uzun
oyalamalardan sonra Ahmed Yasin, 3.1.1990
tarihinde mahkeme önüne cikarildi ve 15
suclamadan muhakeme edildi. Ahmed Yasin´in
mahkeme mensublarina söyledigi söz su olmustu:
"Bu mahkeme beni kanuni olarak yargilama hak
ve yetkisine sahip degildir. cünkü bu mahkeme
isgalciler tarafindan kurulmustur ve tamamen gayri
mesrudur."
Bu ilk durusmadan sonra
yargic yeniden durusmayi belirsiz bir tarihe kadar
erteledi. Daha sonra siyonist yönetim Ahmed Yasin´in
6.10.1991 tarihinde mahkeme önüne cikarilacagini
acikladi. Hamas bu sirada, Ahmed Yasin´in
yargilanmasini protesto icin genel grev ilan etti.
16.10.1991 tarihinde de Ahmed Yasin hakkinda
mahkemenin verdigi zulüm hükmü aciklandi.
israil askeri mahkemesi Hamas´in kurucusu Ahmed
Yasin´i ömür boyu hapis cezasina carptirdi.
Mahkeme Ahmed Yasin´e ayrica öldürme emirleri
verdigi ve israil´i yikarak yerine Islami bir
devlet kurmayi amaclayan kanun disi örgüt
kurdugu iddiasiyla on bes yil hapis cezasi verdi.
|
Santa Fu Günlügü
(Avrupa Hapishanelerinde Yabancilar)
|
Yasin Güzel
|
Cezaevine
ilk Ziyaret
Müdürle
yaptigimiz görüsmede kendisine cezaevinde bir
"Islam dersi grubu" kurma önerimizi
ilettik. Basta cok ihtiyatla karsilandik
Pencereleri
BremenHannover otoyoluna bakan iki odali bir evde
bariniyorum. Otoyolun öbür yakasinda tabiata ve
cevreye savas acmiscasina zehirlerini bosaltan
"Afineri"nin bacalari görünüyor. O an
dalmis gitmisim, telefonun sesiyle irkildim.
Ahizeyi elime alip kulagima götürdügümde
karsimdaki sesin rahmetli Haci abiye ait oldugunu
anladim. Telefonda bana cezaevine hizmet icin
gidip gidemeyecegimizi sordu. Neden olmasin
karsiligini verdik. Sonra olayi detayli bir
sekilde anlatmaya basladi. Söyledigine göre
havaalani cevresinde bulunan bir cezaevinde Haci
abinin tanidigi bir tutuklu yatiyormus. Bir gün
Haci abi ile telefonlastiklarinda cezaevinde bir
kac tutuklu bir araya gelerek Kur´an´i ögrenmek
istediklerini, bu amacla kendilerine disaridan
yardimci olabilecek birilerinin gerektigini söylemis.
Bunun üzerine Haci abi bizi aradi ve buna hazir
olup olmadigimizi sordu. Tereddütsüz bir sekilde
evet cevabini verdik. Zira yasamamizin ana gayesi
Islam´a hizmet degil miydi? iste bu da baska bir
firsatti. Aradan
cok uzun bir zaman gecmeden cezaevindeki
tutuklularin da yardimi ile cezaevi müdüründen
randevu aldik. Müdürle yaptigimiz görüsmede
kendisine cezaevinde bir "Islam dersi
grubu" kurma önerimizi ilettik. Basta cok
ihtiyatla karsilandik. Bizi manali bir sekilde
bakislariyla süzgecten geciriyorlardi. Arada bir
hangi camiye gittigimizi, ya da hangi organizeden
oldugumuzu merak eden sorular sormaya calistilarsa
da, biz fazla detaya girmedik. Daha sonra
cezaevinde görevli olan pedagog bir bayan ve pastör
(hristiyan din adami) ile görüsmemiz oldu. Bizim
mahkumlara yönelik bu gönüllü hizmet etme
istegimiz dogrusu onlar tarafindan hayretle
karsilandi.
Grup
kurabilmemiz icin kimlik belgesi cikartilmaliydi.
Bunun icin birer adet form doldurduk. ikiser adet
fotograf teslim ettik. iki aya yakin polis ve
yabancilar dairesinden arastirildiktan sonra
evimize kimliklerimiz gönderildi. Artik bundan böyle
her pazartesi günleri 2 saat cezaevinde
olusturacagimiz grupla "Islam grubu",
ders yapabilecegiz.
Ne varki, bu isin
olusmasinda katkisi bulunan sevgili Haci
agabeyimiz amansiz bir hastaliga yakalanmis, gün
be gün daha da fenalasiyordu. Bir süre St.Georg
hastahanesinde tedavi olduktan sonra doktorlar Türkiye´ye
gönderilmesine karar verdiler. Türkiye´ye
ucacagi gün ~inter Hude´deki evinde son defa göz
göze geldik. Oturma odasindaki kücük balkonunda
basbasa bir görüsme yaptik. Bana bu arada
cezaevini hatirlatarak "gözüm arkada
kalmasin" uyarisinda bulundu. cünkü ben
cezaevindeki yapacagimiz calismadan yeterince ümitli
degildim. Burada mahkum psikolojisiyle gün sayan
insanlarla bu isin ne kadar verimli olacagi
konusunda süphelerim vardi. Bu endisemi defalarce
Haci abiye belirttim. Nihayette onlara Kur´an ögretmis
olmanin dahi kücümsenemeyecek kadar büyük bir
calisma olacagina kani olduk.
(devam edecek)
|
|
|
|