1 Kadin ve Toplum (2)

2 Çocuk Egitim ve Ögretimi
 

 

Kadin ve Toplum (2)

Zafer Öz

Fransiz devrimi ile son bulan feodal sistem, yerini yeni palazlanan modern ideolojiye birakiyor (kapitalizm, demokrasi ve sosyalizm), kadina da yeni roller biciliyordu. Makina döneminin baslamasi toplumun süratli bir sekilde sehirlesmesine yol acmisti. Bu arada cikan I.Dünya savasinda milyonlarca Avrupa´li erkek ölmüs, bir o kadari da calisamayacak sekilde sakatlanmisti. Kapitalist mantik bu noktayi cok iyi degerlendirerek erkekten cok daha ucuza mal olan kadinlarin esitlik ve ekonomik bagimsizlik adi altinda fabrikalarina doldurdu. Artik bati kadini icin yeni dönem baslamis, özgecmisine oranla kendisine taninan bu haklarin saskinligi ile tam güc calismaya baslamis, hatta esitlik adi altinda erkeklerin aldigi ücretin yarisini dahi alamadigini fark etmesi yillarini almistir. Modern Avrupa toplumu kadina asagida zikredecegim dört ana slogan ile cicek sunmus, klasik feodal toplumun batakligindan cikartip, modern cahiliyenin batakliginda yeni bir maceraya sürüklemistir. Her ne kadar bireysel olarak batili kadinin disa dogru mutlu ve seviyeli bir görünümü varsa da, sistem tarafindan kendisine sunulan esitlik, ekonomik bagimsizlik, moda, serbest cinsel hayat sloganlari ile günden güne toplumsal olarak cikmaza girmektedirler.

Modern cahiliye toplumunun cöküsüne sebep olan bu dört temel prensibi sira ile tahlil edip batili kadinin en son ulastigi noktayi ve cagdas sömürüyü ortaya koymak istiyorum.

ESiTLiK

Erkegin faaliyet sahasina dahil olan her isin kadinlar tarafindan da yapilabilecegini devamli topluma telkin eden modern bati cahiliyeti böylelikle kadinin erkege karsi amansiz bir rekabete girmesine ortam hazirlamis, onlari evlerinden cikartip, sokaklara dökmüstür. Asirlar boyu insan yerine bile konmayan batili kadin, mahiyeti mechul bu esitlik hülyasinin arkasina takilarak kendi öz sahsiyetini yitirmis, yaratilisina uygun fitri ve tabii vazifeleri kendisine adeta unutturulmustur. Esitlik safsatasina geregi gibi layik olmak icin kendilerini isbat etme telasina kapilan kadinlar "evlilik", "aile ve cocuk yetistirmek" gibi mefhumlari hafife alip bir tarafa iterek secim meydanlarinda, spor faaliyetlerinde, fabrikalarda... kisaca var olan her sektörde erkekler ile boy ölcüsmek psikolojisine düsmüslerdir. Cahiliyye sisteminin, saygi ve sevgiye dayali olmasi gereken kadinerkek iliskilerini rekabete dönüstürmesi pek fazla sürmeden evliliklerin az olmasina ve ailelerin hizli bir sekilde cözülüp, dagilmasina sebep olmustur. Yapilan yeni evliliklerin yarisindan fazlasinda aile icerisindeki görev taksimi konusunda dogan ihtilaflardan, bosanmaya kadar varmaktadir. Esitlik iddiasi kadinin kendi fitratiyla celismesinden öte gidememis, topluma da ileride deginecegim bir cok yeni problemler getirmistir.

(devam edecek)

Çocuk Egitim ve Ögretimi (2)

 Abdurrahman Kemal

Egitim ve ögretimle ilgili kisa tariflerimizden sonra, bu önemli isi omuzlarina alan, bu görevi yapmaya calisan kurum ve kuruluslara, bireylere ve onlarin sorumluluklarina gecelim.

Dogru bilgilere ulasmak insanin tek basina basarabilecegi bir is degildir. insana mutlaka yardimcilar ve ögreticiler lazimdir. Yalniz ilim ögrenmek ve yalniz ögretimle yetinmek kafi degildir. irade ve arzulara yön verecek egitimle ihtiraslari yenmeyi de ögrenmek sarttir. Dolayisiyla egitimin ögretimle tamamlanmasi esastir.

Simdi bu iste görev ve sorumlulugu olan kurum, kurulus ve bireyler kimlerdir onlari taniyalim:

1-Devlet, sistem, hakim gücler... v.b.

2-Okul, Yurt, Kur´an Kurslari, Ögretmenler... v.b.

3-Aile, AnaBaba, ailenin diger fertleri, dede, nene, abla, abi v.d.

 

1-Devlet, Sistem, hakim gücler...:

Burada su an iki devletli konumundayiz. Yani bizler Avrupa´da yasayan müslümanlar olarak iki devletin egemenligi altinda yasamaktayiz;

a-Almanya´da yasayanlar icin Alman devleti, Avrupa´nin baska bir yerinde yasayanlar icin de icinde yasadiklari ülkenin devleti.

b-Esas memleketimiz olan Türkiye´de mevcut olan Türkiye Cumhuriyeti.

a-Alman devletinden kendimiz icin bir seyler beklemek safliktan öte aptallik olur. cünkü Almanin niyeti bizi asimile etmek. Entegreye bile razi degiller. cünkü Türklerin Almanya´ya gelisinin 30. yili dolayisiyla yapilan toplantilarin neticeleri bunu göstermektedir. Bu neticeleri incelerseniz hakkimizdaki niyetlerini nasil acikca ortaya koyduklarini görürsünüz. Uzmanlarinin yaptiklari arastirmalar sonucu söyle bir neticeye variyorlar: Buradaki insanlari 30 yildir asimile edemedik. Fakat Türkiye´deki insanlar daha fazla batiya asimile oluyorlar. Bu tesbitten sonra nedenini arastirmislar ve su sonuca ulasmislar: Türkiye´de yillardir yapilan TV yayinlari toplumu bu degisiklige götürdü. Batidan aktarma programlar bu toplumu etkileyerek daha cabuk degismesini sagladi. Öyleyse biz de Türkce programlarinin (Almanya´da) Avrupa´da yayinlanmasini tesvik edelim. Hatta programlarin hazirlanmasini da biz üstlenelim. Farkinda iseniz, Türkce TV kanallari son yillarda birden bire Avrupa´da da rahat bir sekilde izlenmeye basladi. Bu artisa izin verilmesi bizleri cok sevdiklerinden degil, bizleri cok düsünmelerinden falan da degil. Bizleri dinden, imandan edip tam bir batili gibi yasamaya alistirmak icin. Zaten bunlardan daha iyi seyler beklemek yanlistir. Gercekci degildir.

b-Memleketimizde mevcut olan devlete düsen görevler nelerdir?

Bu mesele cok önemli bir meseledir. Bizim ülkemizde ise cok önemli meselelerle ugrasilmaz. Bu meselenin siyasi, ekonomik ve politik zaviyeleri vardir. Bunlar bilinip, ona göre aktif ve etkili bir yol izlenmesi gerekir. Ama bizim dünya siyasi platformundaki yerimiz belli. Politikamiz yok. Ekonomik olarak gücümüz ortada. Bu hedefsiz politikalarla, kaypak siyasi yaklasimlarla, parasi pul olmus bir ekonomi ile, buradaki insanimizin Egitim ve Ögretim problemlerine merhem olmak mümkün degildir.

2-ikinci sorumlu olan okul, yurt ve Kur´an kurslari v.b. ise birincinin emrinde ve sisteme entegre olmus bir vaziyettedir. ikinciden, birinciden daha fazlasini beklemek de bizim icin kendini kandirmak veya gercekler karsisinda kafamizi kuma gömmek olur. iyi olanlari olsa bile o kadar ki, yekuna fazla etki edemedikleri icin istisna olarak kaliyorlar veya bu gün kalmaya mahkum durumdalar...

(devam edecek)

Baslarken    Güncel    Dünyadan    Ekonomi    Hanimlar Kösesi    Meydan    Siir